Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PREMATÜRE BEBEK

Benim oğlum bir prematüre. 29 haftalık dünyaya geldi. Söylerken çok kolay öyle birden dökülüveriyor dudaklarımdan "prematüre, prematüre... "  Bugünkü halimize binlerce kez şükrederken,  benzer durumları yaşayan annelerin bebeklerin ve ailelerin var olduğunu bilmek içimi burkuyor... Apar topar dünyaya getirdiğin bebeğini kucağına alamamak, kokusunu sıcaklığını duyamamak, emzirememek... Hamilelik, lohusalik annelik geçişini nasıl yaşadığını bilememenin verdiği karmaşık ve berbat ruh hali... Kan ter içinde uyandığın kabuslar, kendini hamile sanıp elini karnına atınca onun orada olmadığını farkettığinde kalbine saplanan hançer... Onu saskinca etrafında araman... Burnunun diregini sizlatan, özlamini dahi gölgede birakan endişen, korkularin... Duaların... Kendini en kötüye hazırla sözlerine inat aldığı her nefese, gözünü açtığı her yeni günle şükrün... Yeşeren umutların... Geçmek bilmeyen 24 saatin ardından cam kutunun arkasindan dahi olsa onunla buluştuğun 20 dakika... Onu kucağı

DÜZEN OLUŞTURMAK, RUTİNLER VE KURALLAR

Çocuklar neleri yapabileceklerini ve neleri yapamayacaklarını, güç ve yetkilerinin sınırlarını bilmek isterler. Sürekli olarak  bir faaliyet ve keşif halindedirler. Çocukların bu keşif çabalarını desteklemek, onarın kendilerini güvende hissedecekleri bir zemin oluşturmakla mümkün olur.  Çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri bildiğimiz üzre güven duygusudur. Sınırları olan bu sınırlar ıçerisinde özgürce keşifler yapabilen çocuklar kendilerini güvende hissederler. Keşfeder, deneyimler ve gelişirler. Çocuğa sınırlar koyma konusunda farklı yaklaşımlar olmakla birlikte bana göre en doğru olanı düzen ve rutin oluşturmak. Günlük haftalik aylik hatta yillik rutinler. Rutinler oluşturmak hayatı çocuğun gözünden bakildiğinda anlamsiz sayilabilecek katı kurallardan kurtarır. En azından kurallari azaltır. Kendiliğinden gelişen bir düzen oluşturarak adeta kurallar yaşanır hale gelir. Çocuk ben annemle babamla bunu yapıyorum veya bu etkinlikten sonra bu gelir (bir davranışı bir başka

NEDEN SES TEMELLİ KUR'AN ÖĞRETİMİ

Kuranı Kerim  harf öğretiminde harflerin isimleri ile ezberlenmesi ne kadar hatalı ise harflerin herhangi bir görselle eşleştirerek ezberlemesi de aynı şekilde sıkıntılı bir durum. Bileceğimiz uzre bir dili oluşturan asıl öge seslerdir. Sesler bir araya gelerek sözcükleri oluşturur harfler ise o seslerin temsil edildiği sembollerdir. Birbirinden farklı olan dillerin sahip olduğu sesler de birbirinden farklıdır. Örneğin Türkçede var olan bir ses İngilizce'de olmayabilir ya da Arapçada var olan bir ses Türkçe'de yoktur. Kuranı Kerim eğitiminde sese dayalı öğretim demek aslında harflerin mahreçleri ile öğretilmesi anlamına gelir. Geleneksel öğretim yöntemi harfleri isimleri ile ögretmekte, ilk sayfada tum harflerin isimlerini ezbetleyen çocuk okumaya gecerken zorlanmaktadır. Harflerin sembollerle yani herhangi bir görsel nesneyle eşleştirerek öğretilmesi de benzer bir problemdir. Hatta bu daha da büyük bir problemdir ki söz konusu seslerin tamamı Türkçede var olan sesler değildi

KUR'AN-I KERİM BAŞTA ORTADA SONDA YAZILIŞ HARF KARTLARI