AŞIRI AŞIRI KİTAP SEVGİSİ!
Son zamanlarda gençlerde dikkatimi çeken
“aşırı bir kitap sevgisi!" var. Bugüne kadar adam akıllı kitap okumamış
gençlerin bile bir takım kitapları bir solukta okuduklarına, düzenlenen imza
günlerinde sözüm ona sevgi seli oluşturduklarına, çığlık çığlığa bağıran genç
kızlara şaşırarak şahit oluyoruz. Şaşırarak şahit oluyoruz çünkü bu ve benzer
hayranlıklar, çığlıklar ve taşkınlıklar daha çok pop starların
konserlerinde rastladığımız ve kendi şartları içinde normal karşıladığımız bir
durumken, benzer sahnelere kendine has bir havası, sükûneti ve ruhu olan;
ilgilisine hitap eden kitap fuarlarda rastlıyoruz. Genciyle, yaşlısıyla,
çocuğuyla kitap okuma oranının çok az olduğu bir toplumda çiğlik cağlığa bir
kitap sevgisi! ise gerçekten ilginç geliyor…
Son yıllarda yaygın olarak kullanılan
Wattpad adında bir uygulama var. Bu uygulama sayesinde insanlar, özellikle de
gençler yazdıklarını paylaşıma sunuyorlar ve aldıkları tıklama oranına göre
fenomen oluyorlar. Sonrasında ise yayınevleri tarafından kitaplarını yayınlatma
fırsatı yakalıyorlar. Bazıları ise şöhreti yakaladıktan sonra yayınevlerinin
hazırladıkları içerikleri adeta bir reklam yüzü edasıyla kendi isimleriyle
okuyucuya sunuyor. Sadece Türkiye'de değil dünyada da benzer bir durum söz
konusu. Büyük şirketler, reklamcılar ve yayınevleri tarafından parlatılıp
piyasaya sürülen ergen yıldızlar, şarkıcılar, sözde yazarlar, sosyal medya
fenomenleri ortalığı kasıp kavuruyor. Ne yazık ki gençleri etkisine alan
bu furya ideal bir tüketici dizaynı ve zihin inşası noktasında da oldukça
etkili.
Wattpad isimli uygulamadan türeyen
kitapların içeriklerine dair yapılan incelemenin sonuçları ise kitapların edebi
değerlerini ve gençlerimizin duygusal profilini anlamak açısından oldukça
dikkat çekici.
Söz konusu kitapları yayınlayan
yayınevlerinden birinin Genel Yayın Koordinatörü’nün konuyla ilgili ifadeleri
ise aynen şöyle: “Gençler yazarken ve hayal ederken bir o
kadar kuralsızlar. Bir o kadar sınırsızlar. Yazarken hiçbir kurala tabii
değiller. Yazdıklarının hiçbir edebi değeri olmamasına rağmen doğallıkları bana
göre dikkat çekici. Söyledikleri yalanlar bile gerçekçi çünkü doğal...
Hikayelerdeki kızların hep çok tutkulu, gözü kara, bazen argo, baş eğmez ama
kesinlikle bir manken kadar güzel, iddialı ve dikkat çekici olduklarını,
erkeklerinse ya bir holdingin veliahtı ya da bir mafya babasının oğlu
olduklarına dikkat çekiyor. Gençlerin içinde müthiş bir para, güç, güzellik ve
kazanan olma tutkusu var..." Türkiye'nin Belki 100 yıldır
değişmeyen gerçeği toplum olarak yeterince okumuyor oluşumuz. Haber
bültenleri, sosyal medya, gazeteler birçok alanda gençlerin çocukların
yetişkinlerin yeterince okumadın da şikayet edip durulur. Şimdi bu durumda
demek ki artık gençlerimiz okuyor, canım okusun da ne okursa okusun diyerek
sahte mutluluk balonlarımızı şişirip kaldığımız yerden devam mı edeceğiz? Yoksa
aslolan nitelikli okur olmaktır diyerek yeni bir dert sahibi mi olacağız?
Takdir sizlerin...
Yorumlar
Yorum Gönder